Arabesk Müziğin Tarihçesi ve Gelişimi
Arabesk
Arabesk müzik, Türkiye'de 1960'lardan 1990'lara kadar gelişen popüler bir müzik türüdür. Bu müzik türü, Türkiye'nin modernleşme sürecindeki tarihsel bağlamda ortaya çıkmıştır. 1960'larda Türk film yönetmenleri ve müzisyenleri, Arap müziği ve Türk halk müziğinin bir sentezini geliştirmeye başlamışlardır.
O yıllarda plak, daha sonrasında da kaset, insanların derin bağ kurduğu objelerdi..
Arabesk müzik, Türk Klasik Müziği, Türk Halk Müziği ve Arap müziğinin bir karışımıdır. Bu sentez, modern Türkiye'nin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Arabesk, kentleşme, göç ve sosyo-ekonomik değişimler gibi faktörlerle ilişkilendirilmiştir.
Arabesk müzik, Türkiye'de ulusal kimlik ve siyaset üzerinde de etkili olmuştur.
Özellikle 1990'larda, arabesk müzik Türk toplumundaki değişen demografik, siyasi ve kimlik algılarını yansıtmıştır. Ayrıca, arabesk müzik, Türk popüler müziğinin gelişiminde de önemli bir rol oynamıştır.
Sonuç olarak, arabesk müzik, Türkiye'nin modernleşme sürecinde ortaya çıkan ve gelişen, Türk popüler müziğinin önemli bir parçası olmuştur. Bu müzik türü, Türk toplumundaki sosyo-ekonomik ve kültürel değişimleri yansıtmıştır.
Türkiye’ye arabeski kazandıransa hepimizin çok yakından tanıdığı Orhan Gencebay oldu. Gencebay’ın geniş kitlelerce tanınmasını sağlayan “Bir Teselli Ver” bu dönemin en önemli eseri oldu. Arabesk, müzikte oluşan boşluğu doldurmak istercesine bir tür alternatif olarak ortaya çıkmış ve hızla büyük bir dinleyici kitlesine ulaşmaya başlamıştı. Ancak kültür politikaları arabeskin de yakasını uzun bir süre bırakmayacaktı. Nitekim arabesk uzun yıllar; geri kalmış, varoş bir tür olarak görülecek hatta minibüs müziği olarak tanımlanacaktı. Üstelik televizyonda ve radyoda çalınmasına asla müsaade edilmeyecekti.
Birkaç yıl içerisinde Gencebay’ın yarattığı bu tarz yoğun ilgi gördü Gencebay yaptığı müzikle kendisinden sonra gelecek olanlara örnek oldu kısa süre sonra bu tarzı benimseyen diğer kahramanlar Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses ve İbrahim Tatlıses peşi sıra geldi… Arabesk fakirin sığınağı umudu olmuştu Bu yüzden arabeskçilere de hep “Baba” dendi.
Comments